Onarıcı Adalet Ekseninde Adli Görüşme Odaları Ve Çocuk İzlem Merkezleri


                     ONARICI ADALET EKSENİNDE ADLİ GÖRÜŞME ODALARI VE ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ

                                                                                        Yazarlar: Av. Erkin AKBAY

                                                                                                        Av. Sena İSPİRLİ

BAŞLARKEN

Adli Görüşme Odaları ve Çocuk İzlem Merkezleri onarıcı adalet çerçevesinde var olmuş kurumlardır. Konuya giriş yapmadan önce;
Kırılganlık kavramı ilk olarak BM metinlerinde kendisini göstermiştir. AİHS ve müktesebatında kırılgan grup tanımı mevcut değildir. Sözleşme yapısının durağan değil yaşayan bir yapıda olduğu gözetilerek kararlar ile kırılgan grup kavramının içi doldurulmuştur. AİHM kırılgan grup tanımı yaparken sadece ayrımcılık ve damgalamaya maruz kalma kıstaslarını değil ayrıca hakka erişim için daha farklı haklı muameleye ihtiyacın olmasını da aramaktadır.  Mahkeme bugüne kadar aile içi şiddet mağdurlarını, Romanları, HIV ile yaşayanları, gözaltındaki kişileri kırılgan grup olarak tanımlamıştır. Salt bu gruplara mensubiyet kişiyi kırılgan gruba dâhil etmez.
Suçta siyah sayılar kavramı, ceza sisteminin somut olarak temas edemediği suçları belirtir. Adli istatistiklere yansıyan suçlar, salt sistemle teması olan suçlar olup toplumdaki gerçek suçluluk ile adli istatistiklere yansıyan suçluluk arasındaki fark, suçta karanlık alan olarak özetlenebilir. Suçlulukla mücadelede suçta karanlık alan bir problemdir; bir olguyla savaşmak için öncelikle o olguyu görebilmek gerekir. Suçta karanlık alanın oluşmasının pek çok sebebi bulunmaktadır. Sebeplerden konumuz dâhilinde olanı, mağdurun ve suçtan zarar görenin etkisidir. İstismar mağduru çocukların aileleri, suçtan zarar gören çocuklarına adli süreç içerisinde aynı olayın defalarca anlattırılması, çocuklarının fail ile aynı ortama getirilmesi gibi ikincil travmaya yol açabilecek sair sebeplerinden dolayı suç olayını adli makamlara bildirmekte çekince duyabilmektedirler. 

AGO ve ÇİM’ler bu durumun önüne geçmek adına hayata geçirilmiş uygulamalardır. İkincil travmanın olmaması amacıyla oluşturulan bir sisteme ailelerin suçu bildirme ihtimali daha yüksek olacak, bu sayede suçta karanlık alan daralacaktır. Böylece AGO ve ÇİM’ler suçta karanlık alanı daraltıp suçun adli sisteme intikalini sağlayarak suçla mücadeleye yarar sağlayacaklardır.


ADLİ GÖRÜŞME ODALARI

Adli Görüşme Odaları, UNICEF bünyesinde gerçekleştirilen projenin bir çıktısıdır. AGO’ların temel amacı adalet sistemi içerisinde çocuğun ikincil mağduriyet yaşanmasının engellenmesidir. Yönetmelik’in 1. maddesinde çocuğun üstün yararı ilkesi gereği AGO’ların oluşturulduğu zikredilmektedir. AGO’lardan sadece mağdur çocukların değil, suça sürüklenmiş çocuklar ile tanık çocukların da yararlanması öngörülmüştür. AGO’ların cinsel şiddet mağdurları, aile içi şiddet mağdurları ve Kırılgan Gruplar için de hizmet vermesi amaçlanmıştır. Cinsel şiddet mağduru tanımından TCK’da “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altındaki suçlardan mağdur olan kişiler anlaşılacaktır. Aile içi şiddet kavramı ise tüm şiddet mağdurlarını kastetmektedir. Kırılgan Grup’a kimlerin dâhil olduğu ise 63 s. Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereği adli destek görevlilerince yapılacak bireysel değerlendirmeler ile tespit edilecektir.



 Kırılgan Grup subjektif ölçülere göre değil objektif kanunlara göre belirlenecektir. Kırılgan grupların belirlenmesinde, AİHM’in grup tanımlarına başvurulması doğru olacaktır. AGO’dan yararlanan kişilerin ikincil mağduriyetlerini önlemek adına birtakım ilkeler Yönetmelik’te düzenlenmiştir. Yararlanan kişinin bilgilendirilmesi ve sürece etkin olarak katılmasının yanı sıra gizlilik ve kişilik haklarına aykırı olmadıkça ailesinin ve kanuni temsilcisinin sürece dâhil edilmesi düzenlenmiştir. Aile kavramı yerine çocuklar için vasi, erginler için kanuni temsilcinin anlaşılması doğrudur. İşlemlerin en kısa sürede gerçekleştirilmesi de ilkelerden biridir. Aynı yönlü olarak zorunluluk olmadıkça bir sefer beyanın alınması esası düzenlenmiştir. Sürece etkin katılım esası ile bir sefer beyan alınması esası her ne kadar çelişiyor olarak görünse de bu iki esas birbirini tamamlamaktadır. 

Etkili katılım kişinin süreç içerisinde yeterli bilgi donanımı ile kendisini sürecin bir parçası olmasını ifade ederken, aynı konudan tekrar beyan alınmaması kişinin adalet sistemi içerisinde aynı işleme sürekli tabi tutulmasının önüne geçmeyi amaçlar. Yararlanan kişilerin sürece etkili katılımları için adli görüşme odası personeline çeşitli görevler öngörülmüştür. Kişinin özel durumlarına göre imkânların sağlanmasının yanı sıra tercüman desteği adli görüşme odasındaki uzmana verilmiş görevlerdendir. Adli görüşme odasındaki uzmanın bir başka görevi de yaralanan kişinin genel durumunu, beden dilini, sorulan sorulara verdiği tepkileri içeren Adli Görüşme Raporu’nu düzenlemektir.

 AGO’ların bekleme odası, görüşme odası ve gözlem odası olmak üzere üç bölümden oluşması öngörülmüştür. Adalet sistemine giren çocukların, aile içi şiddet mağdurlarının ve kırılgan grupların ikincil mağduriyet yaşamalarını engellemek amacıyla kurulan AGO’ların yaygınlaşması ve yönetmelikte belirtilen esaslara göre kullanılması adalet sistemine güvenin artması ve suçta siyah sayıların azalması açısından önem arz etmektedir.


ÇOCUK İZLEM MERKEZLERİ

Suç sonucu meydana gelen zararın telafi edilmesi gayesiyle ortaya çıkan onarıcı adalet anlayışı, birtakım uygulamaları beraberinde getirmiştir. Bu anlayışın tek yansıması zararın giderilmesi olmayıp mağdurun da dâhil edildiği bir süreçle daha sonraki olası zararların önüne de geçebilmektir. ÇİM ve AGO bu anlayış sonucu ortaya konulan uygulamalardandır. İstismara uğrayan çocuğun yaşamış olabileceği fizyolojik ve psikolojik örselenmeden dolayı tıbbi; suçun aydınlatılması ve ceza adaletinin tesisi için ise adli bir süreçten geçmesi gerekmektedir. Bu tıbbi, psikolojik ve adli süreçlerin uzman kişiler tarafından tek merkezde, ikincil mağduriyetlere yol açmayacak şekilde yürütülmesi işlemi Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve kurumlarda bulunan ÇİM’lerde gerçekleştirilmektedir. 

Suç haberini alan kolluk kuvvetleri, suçtan zarar gören çocuğun ifadesini hiçbir şekilde almaksızın çocuğu Cumhuriyet savcısının talimatı ile ÇİM’e ulaştırmaktadır. Çocuğun ÇİM’e ulaştırılması işlemi öğretmenler, sağlık çalışanları gibi suç şüphesini öğrenen başka ilgili kişilerce de yapılabilmektedir. 24 saat açık olan ÇİM’e suçtan zarar gören çocuğun kaydı yapıldıktan sonra çocuğa adli destek sağlamak amacıyla barodan avukat görevlendirilmekte ve çocukla ön görüşme, aile görüşmesi, adli görüşme, adli muayene, çocuk sağlığı muayenesi, psikiyatrik muayene ve sosyal hizmetler değerlendirilmesi yapılmaktadır. Adli görüşme, suçtan zarar gören çocuğun suça ilişkin görgüsünün adli görüşmeci tarafından yaşına uygun ve ikincil mağduriyet yaşatmayacak şekilde dinlenmesidir. 





Adli görüşme, tek tarafı gösterir aynası bulunan bir odada ses ve görüntü kaydı alınmak suretiyle gerçekleştirilmekte olup görüşmeyi, içlerinde Cumhuriyet savcısı ve çocuğun avukatının bulunduğu ilgili kişiler aynanın diğer tarafından izlemekte ve görüşme sırasında gerekli notları tutmaktadırlar. Gerekli görülen sorular görüşmeci aracılığıyla çocuğa yöneltilmektedir. Adli görüşme sonlandırıldıktan sonra görüşmede verilen beyanlar adli görüşmeci tarafından çocuğa ilişkin değerlendirmeler de yapılarak daha sonra soruşturma dosyası içerisine konulmak üzere rapor haline getirilmektedir. Adli görüşmenin kayıt altına alınması ve yapılan görüşmenin, çocuğun gelişimsel, psikolojik yönleri hakkında uzman kişi tarafından gerçekleştirilmesi ile çocuğun suç sonrasındaki süreçten zarar görmesinin engellenmesi hedeflenmiştir. 

Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın internet sitesine göre 30.12.2020 t. 50 ilde olmak üzere toplam 53 ÇİM bulunmaktadır. Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın verilerine göre ise 73 ilde 92 adliyede 96 adet AGO bulunmaktadır. ÇİM ve AGO’ların kuruluş amaçlarına uygun ve ayrımcılık gözetmeden varlıklarını sürdürmesi, mağdurun ceza adaleti sistemi içerisinde ikincil mağduriyet yaşamamasını ve suçta karanlık alanın daralmasını sağlayacaktır.


KAYNAKÇA:

Alşen, Sevay; Bağ, Özlem: ‘‘Çocuğun cinsel istismarının değerlendirilmesinde yeni model: Çocuk İzlem Merkezleri’’, İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hast. Dergisi, 6(1):9-14, 2016.

Çelik, Elif: ‘‘İnsan Hakları Bakımından Kırılgan Kavramına Bir Giriş Ve Kavramın Aihm Kararlarındaki Görünürlüğü’’, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 22, Sayı: 1, s. 57-77, 2020. 

Demirbaş, Timur: Kriminoloji, Seçkin Yayıncılık, 7. Baskı, 2020. 

Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü, Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, ÇİM Listesi (çevrimiçi),https://khgmsaglikhizmetleridb.saglik.gov.tr/TR-43119/cocuk-izlem-merkezi-cim-listesi.html

Kaplan, Mahmut: ‘‘Onarıcı Adalet Ve Türk Ceza Hukukuna Yansımaları’’, Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 5 - Sayı 1, Haziran 2015.

T.C. Adalet Bakanlığı, Mağdur Bilgilendirme, (çevrimiçi), https://magdurbilgi.adalet.gov.tr

Yıldız, Yakup: ‘‘Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Ve İkincil Mağduriyet Sorunu’’, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Doktora Tezi, 2012.

GÖRSEL:

Anadolu Ajansı, (çevrimiçi),https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/adli-gorusme-odasi-59-oldu/1109091

İnegöl Adliyesi, (çevrimiçi),https://inegol.adalet.gov.tr/amp/adli-gorusme-odalari-ago








Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Hakları ve Günümüzdeki İhlalleri

Düşünce Özgürlüğü

Türkiye'de Göçmen Kadınlar