TMK Kapsamında Mal Rejimleri
Türk Medeni Kanunu Kapsamında Mal
Rejimleri
Yazar: Avukat Gizem Gönce
Yeni
Medeni Kanun Tasarısı hazırlanması döneminde mal ayrılığı rejiminin sosyal
hayatta eşler arasında büyük haksızlıklara sebep olması ve genellikle
kadınların mağdur olmalarına yol açtığı göz önüne alınmıştır. Aile birliği
içerisinde eşlerin eşit haklara sahip olmaları ilkesi gereğince eşit paylaşmaya
dayalı bir mal rejimi düzenlenmesi düşüncesinden yola çıkılmıştır.
4721
sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesi uyarınca;
A. Haklar ve yükümlülükler
I. Genel olarak
Madde 185- Evlenmeyle eşler arasında
evlilik birliği kurulmuş olur.
Eşler, bu birliğin mutluluğunu
elbirliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce
özen göstermekle yükümlüdürler.
Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık
kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.
Evlenme
ile birlikte eşler arasında evlilik birliği kurulmuş sayılmaktadır. Evlilik
ilişkisi ile birlikte eşlerin "kişisel" durumlarında evlenmeye bağlı
olarak hukuki değişiklikler meydana geldiği gibi "mali" durumlarında
da hukuki değişiklikler meydana gelmektedir.
Türk Medeni Kanunu mal rejiminin hüküm ve sonuçlarını ayrıntıları ile düzenlemiştir. Şöyle ki; mal rejimi, eşlerin sahip oldukları malları nasıl yöneteceklerini, bunlar üzerinde ne şekilde yararlanılıp, tasarrufta bulunacaklarını ve evlilik birliğinin herhangi bir şekilde sona ermesi neticesinde malların ne şekilde paylaştırılması gerektiğini gösteren hukuki bir kurum olarak tanımlanabilmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202. maddesi uyarınca;
A. Yasal mal rejimi
Madde 202- Eşler arasında edinilmiş
mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır.
Eşler, mal rejimi sözleşmesiyle kanunda
belirlenen diğer rejimlerden birini kabul edebilirler.
Eşlere,
yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden başka kanunda yer
alan diğer mal rejimlerini de seçebilme hakkı tanımaktadır. Fakat eşler Türk
Medeni Kanunu’nda yer alan rejimlerin dışında bir başka rejimin uygulanmasını
kararlaştıramamaktadırlar.
Yürürlükten
kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu ise eşler arasında yasal mal rejimi olarak
"mal ayrılığı" rejimini öngörmekteydi.
Yürürlükte
olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda ise farklı olarak yasal mal rejimi
olarak "edinilmiş mallara katılma rejimi" düzenlenmiştir.
Türk
Medeni Kanunu’nda ayrıca seçimlik mal rejimleri olarak "mal
ayrılığı", "paylaşmalı mal ayrılığı" ve "mal
ortaklığı" rejimleri düzenlenmektedir.
Yürürlükten
kaldırılan 743 sayılı Türk Kanunu’nda ise seçimlik mal rejimleri olarak
"mal ortaklığı" ve "mal birliği" rejimleri öngörülmekteydi.
4721
sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca;
I. Sözleşmenin içeriği
Madde 203- Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra yapılabilir. Taraflar, istedikleri mal rejimini ancak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir veya değiştirebilirler.
Mal
rejimi sözleşmesi evlenmeden önce veya sonra yapılabileceği hüküm altına
alınmıştır. Ayrıca, evlenecek olan kişiler noterde düzenleme veya noterde
onaylama şeklinde mal rejimi sözleşmesi yapabilecekleri gibi evlenme
başvurusunda bulundukları sırada yetkili evlendirme memuruna seçimlik mal
rejimlerinden birini seçmiş olduklarını yazılı olarak bildirmekle de yasal mal
rejimi yerine kanunun öngördüğü başka bir mal rejimini kabul edebilirler.
4721
sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 205. maddesi uyarınca;
III. Sözleşmenin şekli
Madde 205- Mal rejimi sözleşmesi,
noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır.
Ancak, taraflar evlenme başvurusu
sırasında hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak da bildirebilirler.
Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca ve
gerektiğinde yasal temsilcilerince imzalanması zorunludur.
Mal
rejimi sözleşmesi noterde düzenleme veya onaylama şeklinde yapılır. Ancak
taraflar, evlenme başvurusu sırasında da hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı
olarak bildirebilirler. Mal rejimi sözleşmesinin taraflarca imzalanması zorunlu
olduğu hükmü düzenlenmiştir.
İradi
temsilci tayin etmek; bir şahsa vekâlet vermek, avukat tutmak suretiyle vekâleten/
temsilen mal rejimi sözleşmesi yapılamaz. Küçük ya da kısıtlının yasal
temsilcisi de, onlar adına ve hesabına
böyle bir mal rejimi sözleşmesini kendisi imzalayamamaktadır. Eşler yapacakları
yeni mal rejimi sözleşmesi ile geçmişe etkili olarak değişiklik
yapamamaktadırlar.
4721
sayılı Türk Medeni Kanunu'nun da düzenlenen seçimlik mal rejimi türleri
şunlardır;
Mal Ayrılığı Rejimi: Bu mal rejiminde, eşlerden her biri,
yasal sınırlar içerisinde kendi malvarlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve
tasarruf haklarını korumaktadır.
Eşlerden her birinin kendisine ait
malın maliki olduğu ve kanunda belirli şartlara tabi olarak düzenlenen seçimlik
bir mal rejimidir
Paylaşmalı Mal Ayrılığı Rejimi: Birçok hükmü edinilmiş mallara katılma
rejimine benzemekle birlikte, tasfiye açısından kolaylık sağlamaktadır. Kural
olarak eşler, yasal sınırları içinde kendi mal varlıkları üzerinde yönetim,
yararlanma ve tasarruf haklarına sahiptirler. Eşlerden her biri, ister evlilik
evresinde edinilmiş olsunlar, ister kişisel mal niteliğinde olsunlar kendi
malları üzerinde yasal sınırları içerisinde mülkiyet hakkına sahiptirler.
Mal Ortaklığı Rejimi: Bu mal rejiminde eşlerin kanun
gereğince kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık
mallarını oluşturur. Eşler, ortaklık mallarına bölünmemiş bir bütün olarak
sahip olurlar. Eşler, belirli mal varlıklarını ortaklık dışında tutabilirler. Mal
ortaklığı rejimi, “ortaklık malları” ile “eşlerin kişisel mallarından”
oluşmaktadır. Bir eşin kişisel malı olduğu ispatlanmadıkça, tüm malvarlığı
değerleri ortaklık malı sayılır. Bu kapsamda kural olarak, eşlerin kanun
gereğince kişisel malı sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık
mallarını oluşturur. Ancak eşler, sadece edinilmiş mallardan oluşan bir
ortaklık seçebilecekleri gibi belirli mal varlığı değerlerini de ortaklık
dışında tutabilirler.
4721
sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 204. maddesi uyarınca;
II. Sözleşme ehliyeti
Madde 204- Mal rejimi sözleşmesi, ancak
ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir.
Küçükler ile kısıtlılar, yasal
temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar.
Mal rejimi sözleşmesi, ancak
ayırt etme gücüne sahip olanlar tarafından yapılabilir. Küçükler ile kısıtlılar
yasal temsilcilerinin rızasını almak zorundadırlar. Mal rejimi sözleşmesi yapabilmek
için ayırt etme gücüne sahip olmak yeterli olup eşlerin ergin olması gerekmez.
Mal rejimi sözleşmeleri kişiye sıkı sıkıya bağlı hak niteliğindedir. Bu nedenle
mal rejimi sözleşmesi ayırt etme gücüne sahip küçükler ile kısıtlılar
tarafından da bizzat yapılmalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder