Uzay Hukuku
Uzay Hukuku
Süleyman Demirel Üniversitesi
DIŞ UZAY ANDLAŞMASI
Resmi adı Ay ve Diğer Gök Cisimleri Dahil, Uzayın Keşif ve Kullanılmasında Devletlerin Falliyetlerini Yöneten İlkeler Hakkında Andlaşma olan Dış Uzay Andlaşması, 1967 tarihinde yürürlüğe girmiştir ve uluslararası uzay hukukunun temelini teşkil etmektedir. Uzay Şartı olarak nitelendirilebilecek bu andlaşma, bazı yazarlara göre uzayın Magna Carta’sı olarak tabir edilmiştir.
Dış Uzay Andlaşması ile, uzayın keşif ve kullanımının insanlığın yararı gözetilerek yapılacağına; uzayda keşif, kullanma ve bilimsel araştırma hususunda ülkeler özgür olsa da devletlerin uzayda ülkesel yetki iddiası, egemenlik talebi, işgal veya benzeri iddialarda bulunamayacağı; devletlerin yörüngeye ya da uzaydaki gök cisimlerine veya istasyonlara kitle imha silahları, nükleer silahlar yerleştirmesinin yasak olduğu; uzay ve gök cisimlerinin insanlığın yetki alanında bulunduğu ve barışçı amaçlarla kullanılacağı ve devletlerin ulusal uzay faaliyetlerinden ve meydana gelen zararlardan sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.
Dış Uzay Andlaşması’nın ilkeleri doğrultusunda Birleşmiş Milletlerce 1979 tarihli Ay Andlaşması düzenlenmiştir ve tüm gök cisimlerindeki yargı yetkisi uluslararası topluluğa bırakılmıştır. Ay Andlaşması’na göre; Ay ve diğer gök cisimleri insanoğlunun ortak mirasıdır ve Ay yüzeyinde hiçbir mülkiyet iddiasında bulunulamaz. Bu sebeple uzay faaliyetlerinde öncü sayılabilecek devletler, bu andlaşmaya taraf olmamayı tercih etmişlerdir.
UZAY HUKUKUNDA YAPTIRIM
Dış Uzay Andlaşması’nın 8. Maddesine göre bir devletin uzay faaliyetleri esnasında verdikleri zarardan, uzay aracını tescil eden devlet sorumludur ve uzay cismi ve personeli üzerinde yargılama hakkına ve denetleme yetkisine sahip olduğu kabul edilir. Bu hüküm genel kural niteliği taşımaktadır.
1998 tarihli Uluslararası Uzay İstasyonuna İlişkin Andlaşma’ya göre taraf devletlerin vatandaşları tarafından bir suç işlenirse aktif uyrukluk ilkesi uyarınca yargı yetkisi ilk olarak suç işlediği iddia edilen kişinin vatandaşı olduğu devlettedir. Bunun sebeplerinden biri, devletlerin egemen eşitliği ilkesinden kaynaklanan devletin yargı bağışıklığı ilkesidir. Buna göre devletlerin başındaki kişiler, büyükelçi veya konsolos gibi ülkelerini temsil eden kişiler yargı bağışıklığından yararlanmaktadır. İlkenin yorumuyla, uzay faaliyetlerinde bulunan astronotların kamu görevlisi olarak görev yaptığı ve dolayısıyla devletlerinin bir nevi uzaydaki temsilcileri olduğu düşüncesiyle yargı bağışıklığı ilkesinden yararlanması kabul görmüştür. Bazı durumlarda da pasif uyrukluk ilkesi uyarınca suçun mağduru olan kişinin vatandaşı olduğu devlete de yargi yetkisi verilebilmektedir. Bunun için öncelikle suçun faili olan kişinin vatandaşı bulunduğu devlete danışılması ve bu devletin mutabık kalınan süre içerisinde diğer devlete kararını bildirmesi gerekmektedir.
UZAY ÇÖPLÜĞÜ
Roketler uzaya fırlatılmaları esnasında yüklerini hafifletmeleri için ana gövdelerinden bazı parçaları geride bırakır. Ana gövdeden ayrılan bu parçalardan birtakımı Dünya yüzeyine düşer, birtakımı atmosferde sürtünerek yanar ve birtakımı da Dünya’nın alçak yörüngesinde kalarak dönmeye devam eder. Uydular, Roket parçaları, kırık uydu parçaları, yakıtı biten yakıt tankları, şarapnel parçaları vs. birçok parçanın oluşturduğu bu yığın “uzay çöplüğü”nü oluşturur.
Uzay çöplüğündeki parçalar Dünya’nın alçak yörüngesinde saatte yaklaşık 30.000 km hızla dönmektedir. Bu hızla dönen küçük bir parça bile fırlatılan uzay aracını ya da uyduyu parçalamaya yetecektir.
Uzay çöplüğündeki parçalardan radarla tespit edilebilmeye elverişli boyutta olan yaklaşık 12.000 parçanın hareketleri gözlem altında tutulmakta ve takip edilmektedir. Fakat radarlarla tespit edilemeyen parçaların hareketlerinin takibi oldukça zordur.
Bir uydunun ya da uzay aracının uzay çöplüğündeki parçalardan birine çarpma ihtimali her ne kadar düşük olsa da gelişen teknoloji ile bu ihtimal imkansız değildir. Uzay çöplerini temizlemek için birtakım projeler ortaya atılsa da tamamen ortadan kaldırılması şuan olanaksız görünmektedir.
SONUÇ
Sevgili okurlar görüldüğü üzere gelişen teknoloji ile birlikte gerek uzay faaliyetleri ve gerekse de uzay hukuku sürekli gelişmekte ve değişmektedir. İnsanoğlu dokunduğu her şeyi değiştirdiği gibi uzayda da birtakım değişiklikler meydana getirmiştir. Uzay hukuku her ne kadar ilerlemekte ise de tüm ülkelerin mutabık olduğu bir andlaşma henüz söz konusu değildir. Peki Birleşmiş Milletler Andlaşması gibi çok taraflı bir andlaşma söz konusu değilken meydana gelen zararlarda yaptırım nasıl uygulanacak? Söz konusu zararda tarafların sorumluluğu neye göre belirlenecek? Bir ülkenin astronotu uzayda suç işlerse hangi ülke tarafından yargılanacak? Uzay çöplerinin temizlenmesi bile şuan için olanaksız ise ve ilerleyen zamanda uzay çöpleri daha da arttığında Dünya’ya ne gibi bir zararı olacak? Bu sorulara net bir yanıt vermek henüz olanaksız görülüyor. Fakat tüm ülkelerin olmasa da çoğu ülkenin üzerinde mutabık olduğu ve uzay çalışmalarına yön veren ülkelerin başını çektiği bir andlaşma düzenlenmesinin ve bu andlaşma nezdinde bir uluslararası mahkeme oluşturulmasının gerek yaptırım hususunda gerekse de sorumluluk hususunda biz hukukçuların işlerini daha da kolaylaştıracağı kanısındayım.
Peki uzay madenciliği insanlığa ne katar? Asteroidler; bünyelerinde altın, kobalt, demir, manganez, molibden, nikel, osmiyum, paladyum, platin, renyum, rodyum, ruthenyum, tungsten gibi birtakım değerli elementler barındırmaktadır. Bilindiği üzere ülkeler geliştikçe tüketimleri de artmakta ve buna paralel önümüzdeki 50-60 yıl içinde tükenmesi sorunu ortaya çıkmaktadır. İşte asteroid madenciliği bu noktaya parmak basıyor. Öncelikle bilindiği üzere günümüz çağının vazgeçilmez teknolojisi olan internet okyanuslararası sağlanmakta ve maliyeti oldukça yüksektir. Tesla aracı üreten ve dünyaya sunan Elon Musk’ın güncel hedefi Starlink projesinde asteroid madenciliği ile Afrika’nın en ücra noktasına bile uydu internet ağının ulaştırılması hedeflenmektedir. Uzay madenciliği konusunda da andlaşmalar ile açıklık getirilmesinin uzay hukuku ve hukukçular için faydalı olacağını düşünmekteyim.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/99639
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1230894
https://www.kozmikanafor.com/uzay-hukukunda-yaptirim-sorunu/
https://www.spacecampturkey.com/uzay-copleri
https://www.astronotlar.space/2020/09/14/en-buyuk-acik-uzay-hukuku/
https://www.kozmikanafor.com/ay-antlasmasi-uzay-hukukunun-oksuz-evladi/
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/756572
https://jurix.com.tr/article/18173
https://tr.wikipedia.org/wiki/Uluslararas%C4%B1_Uzay_%C4%B0stasyonu
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1537491
https://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/12732.pdf
https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C4%B1%C5%9F_Uzay_Anla%C5%9Fmas%C4%B1
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ay_Anla%C5%9Fmas%C4%B1
http://www.mfa.gov.tr/uzay.tr.mfa
https://kozmikanafor.com/uzay-coplugu/
https://kozmikanafor.com/uzay-copleri-ile-mucadele/
https://www.spacecampturkey.com/uzay-copleri
Yorumlar
Yorum Gönder