Rose Adası Cumhuriyeti

 Rose Adası Cumhuriyeti

Yazar: Esra Canavarcı

 Günümüzde, devletler ve uluslararası örgütler uluslararası hukukun kişileridir. Birinci dünya savaşı sonrası ülkeler arasındaki sorunları barışçıl yollarla çözmek amacıyla, milletler cemiyetinin kurulmasına kadar devletler uluslararası hukukun kişisiydi. Günümüzde en bilinen uluslararası örgüt İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan Birleşmiş Milletlerdir.

   Devlet belirli bir coğrafi alanda yerleşmiş bir siyasal otorite altında yaşayan insan topluluğunun oluşturduğu sürekli egemen varlık olarak tanımlanabilir. (Prof. Dr. Melda Sur, Uluslararası Hukukun Esasları, 14.bs. , s. 110.) Bu tanıma göre devletin dört unsuru vardır. Bunlar: ülke, insan topluluğu, etkin siyasi otorite ve egemenliktir. Bu unsurların eksikliğinde başarısız devletler ya da mikrouluslar ortaya çıkabilir.

   Bağımsızlık iddiası1nda bulunan yüzölçümü küçük ancak hiçbir devlet veya uluslararası kuruluş tarafından tanınmayan ülkelere mikroulus denir.(https://tr.wikipedia.org/wiki/Mikro_ulus) 
Mikroulusların en bilinenlerinden birisi Rose Adası Cumhuriyetidir. Yapay bir ada olan Rose Adası, İtalyan mühendis Giorgi Rosa tarafından 1968 de inşa edilmiştir. Kendi çapında özgürlükçü bir kişiliğe sahip olan Giorgi Rosa hayalini kurduğu ülkede yaşayabilmek için İtalya’nın Rimini sahilinin 6 mil açığında, petrol platformlarından ilham alarak 400 metrekarelik kendi platformunu kurmuştur. Bağımsız devlet olduğu ilan edilen adaya kısa sürede İtalya’dan ve diğer ülkelerden vatandaşlık başvuruları da gelmiştir. Rose Adası Cumhuriyeti’nin ülkesi, insan topluluğu ve devlet başkanı olan Giorgi Rosa öncülüğünde de etkin siyasi otoritesi oluşmuştur. Devletin bayrağı gül ile sembol edilmiş ve yapay bir dil olan Esperanto da resmi dil ilan edilmiştir. Adanın vergi ödemeden turizm amacıyla kullanılması ve İtalya’nın egemenliğine tehdit oluşturması İtalya hükümetinin tepkisini çekmiştir. Rose Adası Cumhuriyeti, İtalya ile çıkan anlaşmazlığı çözmek için bu konuyu Avrupa Konseyi’ne taşımışlardır. Ancak ada, Avrupa sınırı içinde olmadığı için konsey bu durumu çözemeyeceğini açıklamıştır. Avrupa konseyi bu tutumu ile üstü kapalı olarak Rose adasını tanımıştır. Bağımsız bir devlet olarak diğer devletler tarafından tanınmak için Birleşmiş Milletlere başvurmuşlardır. Ancak başvuru sonuçlanmadan İtalya hükümeti adaya askeri müdahalede bulunarak 1969 yılında adayı yıkmıştır. Bu olay gerçekleştiğinde karasuların genişliği 6 mildi. Bu gibi durumların yaşanmaması için BM Deniz Hukuku Sözleşmesi 3. maddesinde bahsedildiği üzere karasularının genişliği 12 mile çıkartılmıştır. Bu sınır 12 mili geçemez.


Rose Adası
Rose Adası Bayrağı

Yaşadığı dönemde özgür ve kuralsız bir ülke hayaliyle bir ada inşa eden mühendis Giorgi Rosa’nın hikayesi bize gerçekleştirmek istediğimiz hayallerimiz için ilham kaynağı olabilir.   


Kaynakça
Resimler: 

Yazılar: 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çocuk Hakları ve Günümüzdeki İhlalleri

Düşünce Özgürlüğü

Türkiye'de Göçmen Kadınlar